Turizm Fakültesi tarafından 25.10.2023 tarihinde Hanife Aşçı Konferans Salonunda 13.30’da gerçekleştirilen “Cumhuriyetin 100 Yılında Kurtuluş Mücadelesi” etkinliği Ondokuz Mayıs Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kaya Tuncer ÇAĞLAYAN’ın katılımıyla gerçekleştirildi.
Etkinliğini açılış konuşmasını yapan Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yetkin Bulut turizm fakültesinin henüz yeni bir fakülte olmasına rağmen üniversitemizde akredite olan 8 programdan birinin olduğunu ve ayrıca OMÜ Turizm Fakültesi Karadeniz Turizm Araştırmaları Dergisinin 2023 yılında yayın hayatına başladığını belirti. Konuşmalarına “Turizm Fakültesi olarak temel gayemiz çağdaş, Atatürk ilkelerinin ışığında bir nesil yetiştirmek için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz” diyerek devam eden Prof. Dr. Bulut “Dünyanın çeşitli yerlerinde vahşet, kan ve gözyaşı var. Bugün içinde bulunduğumuz dönem itibariyle milli birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğumuz dönemlerden birisi. Dünyanın neresinde olursa olsun çocukların gözyaşının akmadığı, insanların barış ve huzur içerisinde olduğu bir dünyada yaşamak dileği ile hepimiz için Cumhuriyetimizin yüzüncü yılını kutluyor nice yüzyılları kutlanması dileği ile hepinizi saygıyla selamlıyorum” sözleriyle konuşmasını bitirdi.
Etkinlik davetli konuk Prof. Dr. Kaya Tuncer ÇAĞLAYAN’ın milli mücadele konuşmasıyla devam etti. Binlerce yıldır dünya tarihinin akışını belirleyen pek çok faktöre değinen Prof. Dr. Çağlayan zaman zaman değişse de temelde değişmeyen faktörün, tarihsel olayların akışı içinde belirli bağlara sahip toplulukların egemenlik mücadelesi olduğunu söyledi. “Ortak aidiyetler bazen dini, bazen ekonomik, bazen de coğrafi olsa da etnik aidiyet diğer aidiyetlere göre daha baskındır. Her ne kadar dini kimlik etrafındaki toplumsal dayanışmalar tarihsel olarak belirleyici görünse de, bu dayanışmaları yönlendiren ulusal bir grup her zaman olmuştur. İslam ile Hıristiyanlık arasındaki tarihi mücadeleyi örnek alırsak Araplar, İslam'a liderlik ettikleri ilk üç yüzyılda Hıristiyanlara karşı savaşmışlardır. Türkler, 11. yüzyıldan itibaren yaklaşık on asırlık İslam tarihine damgasını vurmuş, İslam'ın öncü milleti ve Hıristiyanlığa karşı mücadelenin taşıyıcısı olmuştur. Milletler mücadelesi tarihin akışını tayin ederek günümüze taşımıştır.” Milletler mücadelesinde ülkemiz için yapılan planları haritalar üzerinden anlatan ÇAĞLAYAN, ülke topraklarının farklı haritalarda bölünmüş şekildeki örneklerini göstererek bu planların hep var olduğundan vatan toprağının parçalanarak kurulması istenilen diğer devletlere verildiğini ama milli mücadele ile bu fikirlerin ve düşüncelerin önüne geçildiğini vurguladı. “30 Ekim 1918'de imzalan Mondros Mütarekesi' den sonra İzmir Yunanlar, Adana Fransızlar, Antalya ve Konya İtalyanlar tarafından işgal edildi. Urfa, Maraş, Antep, Merzifon ve Samsun'a İngiliz askerleri çıktı. İngiliz Donanması ise 13 Kasım 1918'de İstanbul önlerine demir attı. Samsun ve çevresindeki Yunanlılar, İngilizlerin desteğiyle, Mondros Mütarekesi'nin 7. maddesi uyarınca bölgeyi müttefik işgaline açmak umuduyla köylere baskın veriyordu. Türk milleti, Yunanlıların bu oyunlarına karşı kendilerini savunmak, canlarını ve mallarını korumak için örgütlenmeye çalışınca, ilgili İngiliz Yüksek Komiserliği ve Karadeniz Ordu Genel Komutanlığı, 21 Nisan 1919'da İstanbul Hükümeti'ne bir nota gönderdi. Bölgedeki gerilimin yatıştırılması ve Yunanlılara yönelik olduğu iddia edilen saldırıların durdurulması çağrısında bulundu. Bu çağrı üzerine Bölgede asayişi sağlaması için 9. Ordu Müfettişi olarak görevlendirilen Mustafa Kemal, 16 Mayıs 1919'da, Bandırma Vapuru ile yola çıktı.”
Prof. Dr. Çağlayan, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün iki büyük amaç için Samsun'a geldiğini belirterek, “Birincisi, yoldaşlarıyla ve Türk milletiyle birleşerek, vatanımızı düşman işgalinden kurtarmak için şanlı bir mücadele başlatmak, ikincisi ise Milli iradenin ülkeye hâkim olacağı bir cumhuriyet rejimini kurmaktır.” Fikrin İstanbul'da ortaya çıktığını, 6 ay boyunca İstanbul'da kalan Atatürk'ün arkadaşlarıyla birlikte bu konuyu yorumladığını anlatan Prof. Dr. Çağlayan, şöyle devam etti: “Fikir konusu Milli mücadele millettir. Başta Atatürk olmak üzere askerlerimiz ve komutanlarımız bu fikri gündeme getirdiler. Kurtuluş budur. Bir yere kadar mümkün olduğunu düşünüyorlar ama devletin buna ne kadar destek vereceği belli olamadığı ve Samsun, fikri gerçeğe dönüştürmek için ülkenin nabzının sınanacağı ve fikirlerinin gerçekleşip gerçekleşmeyeceğinin öğrenileceği bir yer olması açısından önem taşımaktadır.” Milli mücadele fikrinin İstanbul'da doğduğunu, Samsun'da olgunlaştığını dile getiren Prof. Dr. Çağlayan, sözlerini şöyle tamamladı: “Ben Samsun'u ve Samsun halkını gördüğüm zaman memleket ve millete ait bütün düşüncelerimin, kararlarımın her durumda gerçekleştirilebilir olduğuna bir defa daha kuvvetle inandım. Samsunluların durumlarında gördüğüm, gözlerinde okuduğum vatanseverlik ve özverililik, ümit ve düşüncelerimi doğru karara ulaştırmaya yeterli gelmişti. Samsun bu manada gerçekten Milli Mücadele'nin ilk kıvılcımının çakıldığı, ilk ateşin yakıldığı yerdir.”
Etkinlik Turizm Fakültesi Dekanı Yetkin Bulut’un Prof. Dr. Kaya Tuncer ÇAĞLAYAN’a fidan sertifikası takdimi ve fotoğraf çekimiyle son buldu.